Son bir kaç yıldır sıkça duyduğumuz “Nesnelerin İnterneti” tabiri ilk olarak bir 1999 yılında ortaya atıldı. Bu tabiri ortaya atan kişi İngiliz teknoloji girişimcisi Kevin Ashton. Ashton, Procter&Gamble isimli firmaya bir sunum yaparken bu tabiri kullanmıştı.
Nesnelerin İnterneti Tanımı
Genel tabiri ile İnsana ihtiyaç duymadan nesnelerin ve uygulamaların kendileri arasında iletişim kurmalarını, veri üretmelerini, bu verilerin paylaşımını sağlayan gelişmekte olan bir teknoloji diyebiliriz. Bir yönden M2M tabirini bize anımsatsa da M2M sisteminin gelişmiş versiyonu diyebiliriz. Tabi bu bizim tanımımız.
“M2M (Machine to Machine) Nedir?” Makalemizi Okumak İçin Tıklayınız…
Daha basit bir tabir isterseniz ayakkabıdan duş başlığına, buzdolabından elbise dolabına kadar bir çok eşyanın başına akıllı ifadesinin geldiğini düşünün.
Geçmişten Günümüze Nesnelerin İnterneti
İlk olarak Cambridge Üniversitesinde bulunan bir kaç akademisyen kahve makinesinin durumunu görmek için kameralı bir sistem kurdular. Bu sistem ağdaki bilgisayarlara dakikada 3 defa kahve makinesinin resmini çekip atıyordu. İlginç olan kısmı bunu gerçek zamanlı ve çevrimiçi yapmasıydı. Bunu yapan arkadaşlar kahve makinesinin boş olup olmadığını görebiliyor ve ona göre gidip kahvelerini alabiliyorlardı. Daha da ilginç olan kısmı 2001 yılına kadar bu sistemin aynen kullanılmış olması!
1994 yılında ise Xerox firması “Forget-Me-Not” isimli giyilebilir bir deneme ürünü geliştiriyor. Amaç insanların aktivitelerini kaydetmek. Steve Mann tarafından geliştirilen ve giyilebilir, kablosuz ağ kullanan bir web kamera ile günlük hayatın her anı kaydedilmeye başlanmış.
Geçmişteki diğer gelişmeleri yukarıdaki görselden takip edebilirsiniz. Biraz hızlanıp günümüze gelelim. Günümüzden örneklerle daha iyi bu kavramı anlayacaksınız.
Nesnelerin İnterneti Örnekleri
Doorbot: Evlerin kapılarının akıllı telefonlar aracılığıyla evde olmadan da açılabilecek bir üründür. Akıllı telefonla ev diyafonu kablosuz internet üzerinden iletişime geçmektedir.
iKettle: Mutfağa gitmeden içindeki su seviyesini görüp çalıştırabildiğiniz, hatta suyun sıcaklığını akıllı telefonunuzdan ayarlayabildiğiniz bir su ısıtıcı.
Nest: Akıllı termostat ile piyasaya giren Nest firması 2014 yılında Google tarafından 3.2 milyar dolara satın alındı. Nest ile evinizin / ofisinin sıcaklığını dışarıdan kontrol edebiliyor duman detektörü ile evde sorun olup olmadığını anlayabiliyor, kameralarla izleyebiliyorsunuz vs. Altta cihazları görebilirsiniz.
Hapifork: Favorim akıllı çatal Hapifork. Hızlı yediğinizde ya da gün içerisinde fazla yemek tükettiğinizde sizi uyaran ve düzenli beslenmenize destek olun bir çatal düşünün.
Waterbee: Akıllı sulama sistemi olarak geliştiriken waterbee sensörler yardımıyla su tüketimini azaltma ve toprağın durumu hakkında bilgi verme konusunda kolaylık sağlıyor. Sistem, topladığı veriyi analiz edip, sulama sisteminin kurulduğu alandaki toprağın ihtiyacına göre sulama işlemini gerçekleştiriyor.
BigBelly: Bir çöp konteynırı düşünün. İhtiyacı olan enerjiyi güneş panellerinden karşılıyor ve dolduğu zaman temizlik görevlilerine haber gönderiyor. Buradan eldi edilecek veriler ile çöp konteynırının bulunduğu muhite daha büyük bir çöp konteynırı koyulabilir veya sayısı artırılabilir.
Siemens Akıllı Ocak: Görev aldığım son şantiyede denk geldiğim bu elektrikli ankastre ocak Wi-Fi ile internete bağlı. Yemeğinizi ocağın üstüne koyduktan sonra geri kalan her şeyi akıllı telefonunuzdan yapıyorsunuz. Örneğin çalışan bir iş kadını pişmek üzere yemeği ocağın üstüne koyup gidiyor. Akşam eve dönmeye yakın telefonundan ocağa bağlanıyor ve yemeğin altı yanmaya başlıyor. Ayarladığınız süre dolduğunda ise size bildirim gönderiyor ve ocağı kapatıyor.
Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkün. Sizde aklınıza gelen örnekleri yorumlarda bizlerle paylaşabilirsiniz.
Dikkat ettiyseniz makineler kendi kendilerine veri topluyor ve başka bir makine olan akıllı telefona bilgi gönderiyor. Sistem mantığı işte tam da bu. Size ihtiyaç duymadan veri toplayıp işleyebilmesi.
Nesnelerin İnterneti Kavramının Faydaları
Nesnelerin interneti yani kısaca IoT firmalara aşağıdaki faydaları sunabilir;
- Genel iş süreçlerini izleme;
- Müşteri deneyimini geliştirme;
- Zamandan ve paradan tasarruf etme;
- Çalışan verimliliğini arttırma;
- Yeni iş modellerini entegre etme veya uyarlama;
- Daha iyi iş kararları alma;
- Ve Daha fazla gelir elde etme.
IoT; şirketleri, işletmelerine, endüstrilerine ve pazarlarına yaklaşma yöntemlerini yeniden düşünmeye teşvik eder ve onlara iş stratejilerini geliştirmek için araçlar sunar.
Nesnelerin İnternetinin Artıları ve Eksileri
IoT avantajlarından bazıları:
- Herhangi bir cihazdaki veriye herhangi bir zamanda herhangi bir yerden erişebilme;
- Bağlı elektronik cihazlar arasında gelişmiş iletişim;
- Veri paketlerini bir ağ üzerinden aktararak zamandan ve paradan tasarruf;
- Otomatikleşen görevler sayesinde hizmet kalitesinin iyileştirilmesi ve insana duyulan ihtiyacın azalması;
IoT dezavantajları:
- Bağlı cihazların sayısı arttıkça ve cihazlar arasında daha fazla bilgi paylaşıldıkça, güvenlik zafiyetlerinin artması;
- İşletmeler sonunda büyük sayılarda belki de milyonlarca IoT cihazla uğraşmak zorunda kalabilir ve tüm bu cihazlardan veri toplamak ve bunları yönetmek zor olacaktır;
- Sistemde bir hata varsa, bağlı olan her cihazın zarar görmesi muhtemeldir;
- IoT için uluslararası bir uyumluluk standardı olmadığı için, farklı üreticilerin cihazlarının birbirleriyle iletişim kurması zordur.
Nesnelerin interneti kavramının uygulama alanlarını göstermek için ise hazırladığımız aşağıdaki görsele göz atabilirsiniz.
Nesnelerin interneti hakkında fikirlerinizi ve bizim aklımıza gelmeyen örnekleri veya faydaları hakkında görüşlerinizi yorumlar kısmından yazabilirsiniz. Ayrıca yazımızı beğendiyseniz ilgisini çekeceğini düşündüğün yakınlarınızla paylaşmayı unutmayın. Bizimle Kalın…
